Yalnızca içi yıkılmış bir bina gibi duruyorum ayakta.
Elimin tersiyle siliyorum dudaklarımdaki izini.
Gözlerimden iki damla acı süzülüyor.
Zaman içinden nasılda yaralı çıkarıyor bizi.
Sahil sahil, kıyı kıyı, cadde cadde seni topluyorum bu şehirden…
Giderken…
Kaçmıyorum sevgili.
Kaderden kaçılmaz,kadere gidilir.
Ve gitmekten çok, dönmek cesarettir.
Sonduk,yeniktik,bittik.
İçimde hiç düşmeyen bir kan ateşi.
Kalbimden çıkardım bütün terk edilmişlikleri.
Geriye kalabalık bir yalnızlık kaldı sanki.
Gözlerim kendi pırıltısında unuttu ışığını.
Söyle sevgili;
Hiçbir şeyi olmayandan nasıl çaldın her şeyini?
Ey kendi kalbiyle oynayan çocuk!
En çok yarım kalmak yorar insanı.
Gidişin bile yarım… İçimde ağır aksak yürüyen bir ihtiyar gibi.
Kalem kelime kusar; aşk içimde kendi kuyusunu kazar.
Gece, kendini mermi gibi içime saplar.
İnsanın ağlarsa kalbi ağlar, gözleri yalan ağlar.
Benim yarım gidişli sevgilim!
Şimdi nasıl başlar geri dönmek dediğin?
Bilirim, kavuşmalar yeni ayrılığı hızlandırır bazen.
Razıydım yine de…
Uzatım da ellerimi…
Senin yüreğin el vermedi.
Sen yoksan ben neden varım?
Neye yarardım?
Şimdi yağmurlar ıslanıyor gözyaşlarımla.
Duruladım kalbimi yalnızlığımla.
Sahil sahil, kıyı kıyı, cadde cadde seni topluyorum bu şehirden…
Giderken…
Kendimi bekleme yorgunuyken, şimdi aciz kalbim yıkım emrini bekler.
Ve tanığıdır bütün aşkların şairler.
Oysa sana kullanılmamış bir ben sunmuştum.
Yaşama kuruyup, ölüme yeşerirken…
Ben ölürken ayağına dolanacak bir şiir yazdım sana.
Her kelimesi seni tökezletecek…şimdi git…Git!
Gidişi de kalışı gibi yarım sevgili…
Yokmuş işte!
Hayat üstümü vermedi…
Kahraman Tazeoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder