28 Temmuz 2013 Pazar

Seni Duydum.


Seni duydum, bağıra çağıra susuyordun…
Bilirim gürültülüdür suskunluğun
çığlıkların aksine sessiz, sedasız…
Odamdaydı bir daha sana asla dokunamamak ihtimali…
Soru işaretleriyle boğuştum önce…
Ardından ünlemler önüme dikildi…
Noktalandım!
Saat seni sen geçiyordu…
Zamanın ötesi berisi sendin ve geç kalmamıştık bana kalırsa…

Bana kalmadı!

Özgür Gümüşsoy

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Mutsuzluk Filizi



İyi olmakta yetmiyor bazen değil mi? İyi olsak bile, illa ki içimizde bir mutsuzluk filizleniyor. 
Susuyoruz... Belki de sustuğumuz için oluyor böyle. Hiç söyleyemediklerimizden söz etmediğimiz için, hiç yeltenmeye çalışmadığımız için böyle oluyor.
Bilmiyoruz... Biliyor gibi yapsakta. Elimizden, dilimizden bu geliyor. Çabalamaya gücümüz azalıyor, belki de bitiyor... Anlayamıyoruz zaten birçok şeyi; hayatı, insanları, kendimizi...
Bir yol sorup duruyoruz yabancılara. Cevaplar yüzünden bir sis gibi çöküyoruz. Zamana aldırmamaya çalışırken zaman bizden alıyor. İnsanlardan kaçmaya çalıştıkça onlarsız yapamaz oluyoruz. Sonra gürültülü her yerden kaçıyoruz, en başta da zihnimizden. Fazla uzağa gidemiyoruz. Gitmeye çalışırken kayboluyoruz. Her zaman olduğu gibi sıkışıp kalıyoruz kendimizde...

Büşra K.

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Sedat Umran - Gittin



Gittin, dağ gibi büyüdü yalnızlık 
Issızlığın iki ucunda şimdi sen varsın 
Tam ortasında: yokluğun yokluğun yokluğun 
O konuşsa konuşur, sussa susarsın 


Gittin, taş atarak denizlerime 
Halka halka genişleyen anıların kaldı 
Girdin çıkmamak üzere dehlizlerime 
Birden yaşamanın hızı azaldı 


Gittin, boşandı içimde sevincin yayı 
Kim öğretecek bana ah, sensiz yaşamayı 


Sedat Umran

5 Temmuz 2013 Cuma

Yağmur Kokusu



Bir geceyarısı yağmur uğradı semtime. Çok beklemişti bu anı, biliyordum. Gelişinde saklıydı tüm hüzünler. Balkonda akşamdan kalan soğuk ve bitmiş bir fincan kahveme bakıp, tam yüreğimin sesine kulak verecekken başlamıştı yağmur. Rahmetin gelişi doldurdu tüm kalbimi.

Kendime benzettim her bir damlayı. İçimdekiler çoktan taşmıştı. Hazırlıklıydım gelecek sağanağa. Hüznümü alıp götürecek her şeye... 

Balkondan sarktığım o kısacık anda ki özgürlük hissine paha biçemezdim. Duyduğum yağmur kokusu, kokladığım tüm kokuları silmeye yetiyordu. Sokaktaki sessizlikle birleşmesi bana tüm yaşayamadıklarımı hatırlatıyordu. Kalbime yaşlı bir hüzün oturuyordu. Kalkması oldukça güç bu hüzün, bana beni anlatıyordu. Yağmurla beraber onu dinliyordum. Söylemeye çalıştığı herbir kelimeyi seçiyordum. Anlıyordum onu... Sonunda bunu başarabiliyordum. Anladığım için mutlu oluyor, duyduklarımla dalıp gidiyordum. 

Yaşanmayanlardan geriye bana bu kalıyor. Bazıları buna 'boşluk' diyor, ben ise yalnızca 'hayat'.


Büşra K.