18 Nisan 2012 Çarşamba

Kendini Kandırmanın Delilik Provaları.




                                                             ''sabrımın apoletleriydi

göğsümde taşıdığım tüm küfürler''


sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin
göğüs kafesine ağır gelen aynalardan çaldım seni
suçumun apoletleri öykümün düşüne çakılı halbuki
kayıp bir adres sessizliği ile
avuçladım yanağının solunu
''ki beni bir tek sen kandırabilirsin''


sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin
yokluğunda kelimeler yıkılmasa düşmezdim
yokluğunda kemirecek beni varlığın da bilirim
uyurken kolaydı kaçırmak aklımdan seni
gündüzler geceye yatırılmıyor oysaki


sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin
kaç beden darsın bu bedene ki
bu kadar sıkıyor bünyeyi küçüklüğün
geçilmiyor yine de bu ipek şeridi
küçüğünün elinde büyümek vazgeçmek değil belki


sensizde büyürüm vazgeçilmez değilsin
her şairin bir katili vardır
ve belki o zaman dallarımdan uçurumlar dökülür
kendini soyacak kadar saf bir hırsız
bükülür gövdeme çakarsın sabrının küfürlerini
ve ben temizlerim apoletlerinin küflerini


sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin
şu mürekkebin kopuk dili ne kadar anlatabilir
gecemi işgale yeltenen bakamayışlarını
tıpkı gözlerine bakamayışım gibi


mevsimlik bir aşk nöbeti değil ki tuttuğum
sesine susup sessizliğine konuşuyorum
gözlerine ağrılarımı mumyalıyorum
sensizde büyürüm derken
en çok kendimi kandırıyorum 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder