18 Kasım 2012 Pazar

Ağız Alışkanlığı




Hissetmesek de bir yerlerde olduğunu biliyoruz, dokunmaya korktuğumuz yaralarımızı. 
Ve daha nelerden korkuyoruz kim bilir…
Sahi saçma değil mi yaşananlar?
Peki, neden böyledir ki bu insanlar?
Bu sorulara bile kendimiz cevaplamaya çalışıyoruz nedense. Budur belki de bizi kaybeden kişi yapan. Hayatın içinde kaybolup gidiyoruz zamansız ve buna kimse aldırmıyor çünkü onlar pervasız. Herkes kendi içinde yaşıyor, yaşamaya çalıştığı hayatı ya da sadece “hayat” diyor ağız alışkanlığı.

Saklamaya çalışsak da kalbimiz ele verir bizi.
Gözlerimizde her seferinde öne atar kendini.
Bakmaya korksak da bu aşk tutsak eder beni.,
Parmaklıklar arasında kalır tüm bedenim.
Her canım yandığında kaybolurum biranda.
Görmez beni tanıyan her kişi.
Bir tek sen görürsün tüm benliğimi.
Ya da bilirim aslında sende görmezden gelirsin sevgimi.
Haykırmaktan korkuyorum, avazım çıktığı kadar susuyorum şimdi.
Yalnız sen haykıra biliyorsun sevdiğini…
Sadece uzaktan izliyorum ben ise…

Duyuyorum konuşuyorsun bir şeyler.
Beni fark edince susuyorsun,
Ve fısıldıyor bütün gerçekler…
Şimdi kalkıp gitmek için bir nedenim varken
Ben hala hangi sebeple oturuyorum?
Cevabım olmasa da kalbimden konuşuyorum…

Ruhumu dağıtırken sen şimdi etrafa,
Ben nereden başlayacağım toplamaya?


Merve Ç. Ve Büşra K.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder