30 Kasım 2013 Cumartesi

Eskidendi, Çok Eskiden.


Hani erken inerdi karanlık, 
Hani yağmur yağardı inceden, 
Hani okuldan, işten dönerken, 
Işıklar yanardı evlerde, 
Eskidendi, çok eskiden. 

Hani ay herkese gülümserken, 
Mevsimler kimseyi dinlemezken, 
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken, 
Eskidendi, çok eskiden. 

Hani hepimiz arkadaşken, 
Hani oyunlar tükenmemişken, 
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken, 
Eskidendi, çok eskiden. 

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken, 
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden, 
Daha biz kimseye küsmemiş, 
Daha kimse ölmemişken, 
Eskidendi, çok eskiden. 

Şimdi ay usul, yıldızlar eski 
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden 
Geçen geçti, 
Geçen geçti, 
Geceyi söndür kalbim 
Geceler de gençlik gibi eskidendi 
Şimdi uykusuzluk vakti.

Murathan Mungan

Kalbinin Bir Köşesi.



Sessizce çıkarmalıyım kelimelerimi. Kimseler duymadan, sen duymadan... Usulca işlemeliyim kalemimle. Hiçbir anı yok yazacağım bu kağıda. Oysa ne çok istemişti şu kalbim. Her vazgeçme çabasında ağlayarak susardı. Unutmaya çalışmak; seni hiç görmemiş biri için ne kadar da güçtü. Hiç gözlerinin önüne yerleşememiş biri olarak kaldı. Kalbinin bir köşesinden geçemedi. O hiç bilmedi... Kimse hiçbir şey bilmedi. Kendi de hiç bilmek istemedi.
Belki de bu bir mektup ya da bir duyuru.. Yerleşimi hep ertelenmiş bir sevgi, bir his, bir kalp çarpıntısı...
Kalbinin sesini kimseye duyurmadı. Hep ağzını elleriyle kapadı. En ufak bir işarette önüne geçti. Yazmaya çalıştığında karalayıp durdu. Fakat kendinden saklayamadı. Kendi bildi ve yalnız ağladı.
"Sana uzaktan veda etmek;
Bir gemiyi sonsuzluğa uğurlamak,
Hiç gelmeyeceğini bilmek,
Ve yine de yapmak zorunda olmaktı.
Hep içimde yaşattığımı bilmek;
Kör birine denizi izletmek,
Hiç olmadığını fark etmek,
Ve yine de seni sevmekti."

Tüm ezberlediğim cümleler uçtu gitti. Anlamaya çalışıp anlayamadığım kitaplar yırtıldı.Gülümseyerek yolculadığım hiç kimse geri gelmedi. Beni kucaklayan gözyaşlarım oldu. Onlara sarıldıkça daha da canım yandı.
Büşra K.

20 Kasım 2013 Çarşamba

Neyse Ki.



Kendime bunu nasıl yaptığımı soruyorum şimdilerde. Yüreğime bu aşkı nasıl yerleştirdim. Gözlerimi gözlerine nasıl değdirdim!
Yanıtlamak bize göre değil neyse ki. Hep öylece kalacak sorular. Belki de kimseye sorulmayacak.
Artık kendimden bile emin değilim. Gözyaşlarım sağolsun yanımda. Her bir şarkı, bir damla olarak yanağımdan süzülüyor. Süzülüşü acı verici.
Alışmak kanatıcı. Alışmak; çoğu kez çok zor.

Büşra K.

9 Kasım 2013 Cumartesi

Zor Günler.



Benden önce söylenmiş sözlerin haklılığına kızdığım oldu zamanında ama inandığımda.. 
Ömrümde her şarkı başka bir kapı açtı.. 
Bu şarkını ardında sen bu kapını ardındaysa benden önce söylenmiş sözler vardı.. 

Seçtiğimiz hayatlar mı bunlar? seçtiklerimiz mi? 
Bunca yokluk, bunca kırıklık, bunca acı 
Seçtiklerimiz evet.. 
Hayat bu sevgilim çoktan seçmeli 
Senin aşkınsa bir dönem ödevi.. 

Bir şarkı tuttum sevgilim bir kapı açtım ikimize 
İkimiz çokmuşuz meğer bu resme 
Kapatmadan bu kapıyı yinede 
Bu yaralar bereler sanadır bileler

Çok canım yanıyordu, gördüklerimden ve göreceklerimden Benim kanayan dizlerim yoktu hayatta bitek 
Benimde kanattıklarım vardı elbet 
Ezdiğim kumlar ve geçtiğim yollar hala gölgemi taşıyorlar 
Hani demiştim ya en başında 
Ne ayrılıklar ne aşklar ne başlangıçlar diye 
Yani demem o ki çok zor günler geçirdim vaktiyle 

Bu şarkı sadece benimdi sevgilim 
Ve ben büyük bahçeler istemiştim ikimize 
Yazmışsın ya "onu sevebileceğimi düşünmüştüm" diye 
işte o günden beri, beklide bu yüzden sadece 
Bu yaralar bereler sanayadı, bileler göreler aşkımı 
Şahidim gökkubbe

İclal Aydın