27 Ekim 2013 Pazar

Gözlerimde Yağmur.

Yağmur uğradı bu kente.
Çisil çisil yağdı yüzüme.
Her şeyi geçtim de,
Yalnızlığı tatmadım böylesine.
Uzaklıklar dağlar kadar dik ve yollar keskin virajlı. Sözler ve anlamlar yerin çok derinliklerinde kaldı. Seslerse kısılıp, sonra da hiç duyulmaz oldu.
Yağmur gözlerime uğradı,
Tüm sevinçlerimi hep akıttı.
Bir soran olduğunda sustu,
Ve derin bir acıyla boğuldu.
Sığınacağım bir kuru yer yok bu yağmurdan. Ne yöne bakınsam sel götürüyor. Yüzebileceğim bir deniz, kurtulabileceğim bir sandal bile yok.
Büşra K.

5 Ekim 2013 Cumartesi

Uğultulu Bir Çığlık.



'Dayanmak' her zaman o kadar kolay olmaz. Bazen güçsüz ve incecik bir kağıt gibi savrulursun rüzgarlarda. Savrulduğun her yerde bir nefes ararsın. Ararsın da pek bulamazsın. Güçtür kolayca bulmak o sesleri. Acı verir çoğu zaman, kanatır. Kanayarak öğrenirsin belki ama, öğrenmek istemezsin belki. Belki'ler çoğalıp duruyor. Ben ise azalıyorum.
Parçalarım, kalamadığım o yerlerde sızlıyor. Gidemediğim her yerde kayboluyor. Ağladığımdaki gözyaşlarım ise arkasına bile bakmadan kaçıyor. Özgürlüğü böyle buluyorlar. Onlar sevinçlerinden havaya uçarken, bana kalan yok olmak oluyor. Yok oluş...
Uğultulu bir çığlık kulaklarıma yerleşiyor. Zaman ise benden uzaklaşıyor.

Büşra K.

4 Ekim 2013 Cuma

Uzanan Ellerim.



Yüzümden düşmüyor hüzün,
Bilmiyorum ne zamandır hayattayım.
Nefes alabiliyorum ama,
Kolay kolay veremiyorum da.

Aldığım havayla,
Verdiğim hava bir değil biliyorum.
Sanki bana değen her şeyi kirletiyorum.
Ellerimle dokunduğum tüm eşyaları,
Onlarla yaptığım tüm yanlışları;
Sabunlarla arındıramıyorum.

Hüznümü bölmeye çalıştığım,
Bütün bıçaklarım;
Körelir oluyor.
Kör bıçaklarla kesilen ellerim,
Kan revan içinde kalıyor.
Ve olan yine,
Her şeye uzanan ellerime oluyor.

Büşra K.