30 Ocak 2012 Pazartesi

Seçilmiş Aşk Kartları...



Şimdi seni kime anlatmaya kalksam değmez unut diyecekler…
Ama kalbimin acıyacağını düşünmeyecekler…
Çünkü bilmezler aslında nasıl parçalandığımı…
Her gün kalbimin lime lime olduğunu…
Kimseler bilmez düşünmez her gün yok olduğumu…
Kimselerden önce sen bilmezsin ne çektiğimi…
Kafana takmazsın zaten benim ne halde olduğumu…

Sen kartını seçip açmışsın…
Fakat bilmezsin içini açtığında kaybedeceğinin…
Hatta bu seçiminle yanacağının…
Sen umursamazsın zaten beni öldürüp bırakırsın..
Üzerime serpmezsin bile çiçeklerini…
Öylece bırakıp gidersin işte…
Söylenecek çok şey varken susarım bende…
Hem sahi değer mi bunca şeye…
Hiç olmayan bir kalpsize…

Büşra K. ve Merve Ç.

26 Ocak 2012 Perşembe

Aşk Neydi ?


Bazen camdan dışarı bakmaktı aşk…
Bazen de camsız yaşamaktı…
Ama sürekli gözü camda olmaktı…
Onu gördüğü halde özlemekti…
Gözlerinin gözlerimle buluştuğunu hatırlamaktı…
Uzaktanda olsa sevmekti…
Onun sertçe ittiği elleri tutmak istemekti…
Aşk gurursuz yaşamaktı…
Her gözyaşında bir umut beslemekti…
Olmayacağını bile bile hayal kurmaktı…
Kendini bu aşktan uzak tutamamaktı…
Işığın yandığını gördüğü halde perdenin aralanmamasıydı…
Bir çıkış yolunun olmamasıydı aşk…

Büşra K. ve Merve Ç.

25 Ocak 2012 Çarşamba

Kahraman Tazeoğlu - Ayrılık Gelmeden Git Sen...


kimsesiz bir gökyüzüne
lâl bir dilin tüm sesiyle haykırması kadar sağır,
karanlık sularda,bir âmânın gözlerini araması kadar kör;
yani anlamsızlığa yeni anlamlar yükler gibi
yalnızca yalnızlığa anlatıyorum kendimi…
çıkmaza düşmüş şiirlerin koynunda
bir uzun yol oluyor kalemden süzülen her harf
her hece aklımın kabristanlarında yankılanan
sahipsiz bir ölüm çığlığı,
masumiyeti sesimde eskiyen…
ve dudaklarımın ucunda bitmek bilmeyen acılı tiryakilikler
ve sonrasızlığın deminde keder dökülüyor kağıtlara
hâsılı aşk; ölü doğmuş bir çocuk şimdi
yüreğimin sevda çukurlarında…
hadi yâr kendini al gecelerimden
al ve git!
zaten bir uzak düştü benimki;
ertelenmiş zamanlarda resmedilirken mavinin imkansızlığı,
şiirler nice sevdaya küs bakış hüküm giymişken,
ezbersiz acılar eşliğinde gözlerinde tükenmek
ve ölebilmek kirpiklerinin iz düşümünde
hani meçhul bir izbede seninle el ele…!
oysa mutluluğu çoktan rehin bıraktım ben
bilmem hangi şehrin emanetçisinde
ve senden habersiz,
adından acılar türetiyorum şimdilerde…
dilimin ucuna geliyorsun bir zaman
yaşamak soruyorsun!
yaşamak; kör bir sancıdır sol yanımda,
dönüşsüz bir türkünün kambur sesinde yitip giden…!
ve dinledikçe kendimi,
kâbus olup büyür geceler karanlığın uğultulu yollarında…
ben kaçmak isterken her şeyden
gözlerin adına kendime sefer üstüne sefer eylerim.
sana çok benzeyen bir şehir olur geçtiğim her yer
her yer öylece uzar gider içinde gözlerimin
ve bizden çok uzakta
mevsim çömezi bir haziran
sonbahara uyanır şehr-i İstanbul,
gözlerinde bir mavi yangın
ve saçlarından dökülür martılar
Üsküdar’da pasaklı bir deniz kızının
sâhi martılar diyordu bir şair:
“martılar ki sokak çocuklarıdır denizin”
yani öylesi kimsesiz ve unutulmuş
yani morarmış kanatlarında münzevi bir hayat taşıyan
sonrası geç kalmış yaşanmışlıklarda
bulutsuzluğa prangalı bir çift yağmur damlası,
yağmasın diye kulelerde saklanan..!

işte böyle “can” dediğim:
yetim çocuklar hüznünde
kâhır yüklü gölgeme
çokça sahiplik etmişken bedenim,
yorgunluğun kıyısında
hüzün olup işlenmişim ömür gergefine…
çapulcu dillerin nazarında
sevdaya zûl libaslar giyinen,
uğursuzluk alâmeti koca bir hiç’miş adım…
ötesi yok!
gurbet yokuşu ağlamalar pazarında
iki damla gözyaşıymış bedelim
ve soyunup benliğimden
elem üstüne elem giyinmiş
sana pervane yüreğim
gözlerimde gözlerini ateş bilip yanmışım öylece
hiç ses etmemişim
meğer ne çok kedermiş
gözlerinin içinde tutuklu kalmak..!
lâkin sevmişim işte
her şeyden ve herkesten öte
sadece sevmişim seni…
ama sen kendini sök düşlerimden
sök ve git şimdi!
yolların koynunda
başımı yaslayıp ölümün yamacına
bunca acıyla yoldaş olmuşken ben
sen kaç benim kalabalığımdan
ve bir intiharın şafağında
sesini sil şiirlerimden
olmasın dönüşü gittiğin yolun
kalemi kırılmış gelişlerin hükmünde
sonsuz bir gidişle
unutmalara aç yüreğini,
yüreğini toparla yüreğimden
cellat bayramı asılışlarda
nasırlı urganlar kuşanmış şiirlerde seyreyle yüzümü
ve zamana not düşsün akreple yelkovan
yüzün kalbimin ortasında
yalnızlık yazgısı yemin olsun
ki belki arınıp mezar kalabalıklardan
ben yine ben olurum…!
yağmurlu bir gökyüzü akşamı
hani olur ya!
düş yorgunu bir martı gelir de hatırlatırsa beni
“ziyan ömürler kucağında
kendine has ölümler büyüten
bir deli çocuktu” dersin…
hadi git şimdi
git ki gözlerine “ayrılık” değmesin...

Kahraman Tazeoğlu

24 Ocak 2012 Salı

Perdemin Arkasındaki Gerçekler...



Gittiğinde kıştı.Her yer soğuk...Her yer karanlık…
Sen gidince karardı dünyam.
Mevsim bile dayanamadı.Buz tuttu kalbim gibi.
Bekliyorum güneş bulutların arasından çıksın eritsin bedenimi.
Ama olmuyor.Ne kadar gösterse de parlayan yüzünü erimiyor bir türlü.
Sen yokken beyaza büründü her yer.
O kadar saf ve temiz ki, gökyüzünden usul usul iniyorlar yeryüzüne.
Belki senin yüzüne…Belki de kalbine…Çok fazla sürmedi bu da.
Senin gibiydi, iki üç gün sonra kayboldu…Eridi ve ben yine bakmaya doyamadan gitti.
Bekledim ama gelmedi…Kalbim gidişine dayanamamıştı.
Perdemi aralayınca gördüm gerçekleri.Evet gitmişti.Ben yine yıkılmıştım…Yine aldanmıştım…
Olsun alışırım zaten ben.Senin yokluğuna nasıl alıştıysam ona da alışırım.
Giden gelmiyor görüyorum.
Bundan sonra beklemeyeceğim.
Çünkü bu gidişle bende eriyeceğim..

Merve Ç.

23 Ocak 2012 Pazartesi

Boşluklarım...



Buğulanmış pencere adını yazıyorum yavaşça…
Belki annem görür diye bakıyorum arkama…
Sonra devam ediyorum boş umutlarıma…
Tekrar tekrar yazıyorum usanmazca…
Bu kadar darbe yemişken kalbim,
Kendime söyleyemediğim halde seviyor seni…
Ama kimse duymasın bunları…
Yalnız anılarını alıp git sen…
Durdukça acı veriyorlar çünkü…
Onlar kaldıkça,sende ölmüyorsun bende…
Devam edemiyorum hayatıma,
Yerimde sayıyorum nicedir…
Bir zamanlar seni seven kalbimle birlikte,
Herşeyi yok ediyorsun…
Avucuma dolduruyorum un ufak olmuş kalbimi…
Sonra da ait olduğu boşluğa gönderiyorum sessizce…
Boşluklarım dolmuyor insanlarla…
Yankı yapabiliyorlar sadece boşluklarım….

Büşra K. ve Merve Ç.

Benim Zanlım Zaman...


Yaşam yoruyordu beni gün geçtikçe…
Hergün daha da yorgun düşüyordum…
Kimseler fark etmese de ben, soluyordum…
Ama yine de nefes alıyorum bu hayatta…
Boşu boşuna yer kaplıyorum oysa…

Hep denedim de ne oldu ?
Düştüm sürekli yerlere…
Her defasında daha çok acıdı canım…
Yaralarım daha çok kanar oldu…
Denemekten vazgeçip hep durdum aynı yerde…
Bu seferde ölüden farkım olmaz oldu…

Rüzgar içimi dondurdu…
Çözülemedim kaldım öylece…
Zamanla ben,ben olmaktan çıktı…
Zamanı suçluyordum hep,
Benim zanlım oydu…

Büşra K.

Sonsuzluğum Ol...


Sevgilim…Bu insanlar neden istemiyorlar bizi ?
Aşkımıza eller engel olabilir mi ki ?
“Sen” ve “Ben” el ele verdikten sonra bize kim karışabilir ki ?
Seviyorum sevdiğim…Ve biliyorsun sevgi emek vermektir!
Ve senin için savaşmayı göze alıyorum.
Sonsuzluğum ol! Sar beni sevginle…
Isıt buz tutmuş ellerimi, ellerinle…
Hem aşığım ol, hem sevdiğim…
Seni görünce kalp atışlarımın hızlanması, yüzümün kızarması…
Aşkımız utangaçlığından….
Ve bitmeyenim, seninde gözlerini gülerek kaçırman bundan…
Gel…Bir tanem…gel…
Sevelim birbirimizi…
Sol Yanım’a koymuşum seni…
Aşık olmuşum delice…
Bitme hiç bende, buna izin verme…!

Merve K.

18 Ocak 2012 Çarşamba

Cezmi Ersöz - Bir Hayalet




Bir tek seni sevdiğim doğruydu...
Ve bu doğru yüzünden hayatım yalana battı...
Sen beni dışladığından beri beni sevenlere bir hayalet hediye ettin...
Tepeden tırnağa aşka,tepeden tırnağa özleme batmış bir hayalet...
Kimisi senin beni beklettiğin kapıda beni bekledi.Seni beklemekten yorulur, onunla birlikte çekip giderim diye buralardan...
Ve ben en çok onların sevgisine inandım.En çok onlara derinden üzüldüm. Ve hep merak ettim, karşılıksız ve onca yıl bir hayaleti nasıl böylesine sevebildiler diye... Dünyanın iyi bir yer olduğuna ve yaşamak için çok sebep bulunduğuna, bu insanların bir hayalete duydukları o akıl almaz, o sonsuz sevgileri yüzünden bir kez daha inandım...
Seni unutmak için başladığı her aşkı yine seninle aladatan bir hayalete...
Seninle kendini, bütün düşlerini, çocukluğunu, yaşadığı bütün acıları aldatan bir hayalete... Bir tek sana duyduğu sevgisi doğru olan,
bu yüzden bütün hayatı bir yalan olan hayalete...

Cezmi Ersöz

17 Ocak 2012 Salı

Hala Sendeyim Ben...


Sevgilim o kadar özledim ki seni…
“Seni seviyorum” dediğinde tüm dünya benim olurdu…
“Günaydın sevdiğim” dediğinde günüm mutlu geçerdi…
Özledim “iyi geceler meleğim” deyişini…
Geri dönsen, eski günlerdeki mutluluğumuza kavuşsak !
Yine dünyalar benim olsa…
Çok sevdim seni…
Bu ayrılık olmamalıydı…
Hala sendeyim ben, değişmez bu…
Sende unutmuş olamazsın ki beni…
Sensiz gecelerim berbat, güne sesin olmadan başlamak ızdırap…
Sensiz hiç iyi değilim…
Sensizken eksiğim…
Bu yüzden gelmelisin…Ne olur, dön gel…!

Merve K.

16 Ocak 2012 Pazartesi

Susalım Bu Aşkta...



Yollar yine kapandı bana…
Hiçbir çıkış yolu yok bu çıkmazdan…
Sendin benim yoldaşım,
Yine sendin benim aynam…
Yollardayım yine sensiz..
Duraklar kalabalık öfke nöbetlerimle…

Dolup taşıyor kalbimin durakları…
Ama sen yoksun artık bu kalpte…
Belki de başka bir kalptesindir özgürce…

Ne zamandır hiçbir şey bilmiyorum ki…
Sadece senin sözlerin var zihnimde…
Yankılanıyorlar,kulaklarımı sağır edercesine…
Tıkayamıyorum,çünkü sesini özlüyorum…
Bu bile yetiyor kendime kızmama…
“Neden yapıyorsun kendine?” diyorum…
Fakat dinlemiyor kalbim…
Bağırıyor “seviyorsun” diye…
Cevap veremiyorum,susuyorum çoğu zaman…
Seninde sustuğun gibi…
Bana sen öğrettin susmayı…
Yeniden sus ya da susalım beraber…

Büşra K. ve Merve Ç.

15 Ocak 2012 Pazar

Kahraman Tazeoğlu - Kabuksuz Yara


Daha kaç kez ölür insan
Adına aşk denen bu intiharda

Nasılsa her cinayete bir katil bulunur
Sesimin gülen yanına bir ölüm daha sus

Hiç gelmeyenin gidişine inanmışsın
Kendinle arandaki köprüleri atmışsın

Tutunacak bir dil aramışsın dilsizlik değil
İçine akşam kaçmış sonbaharlar'a uyanmışsın

Öldürülmüş yanlarına astığın nazalık
Ağır bir uykusuzluk geçirmekte

Günü geçmiş günler satmışsın günsüzlüğüne
Dön gel oruçlarından bir suskunluk borcun kalmış
Adressiz bir gün daha geçmiş kapından
Bir kendine harammış iyi yanın

Hiç bir silah kendini vurmaz
Bu yaradan sana kabuk çıkmaz

Ve daha kaç kez ölür insan
Adına aşk denen bu intiharda.....

Kahraman Tazeoğlu

8 Ocak 2012 Pazar

S/onsuz Aşk...


Bilirim ne kuşlar göçtü bu şehirden…
Sende onlarla beraber gittin belki de…
Bu mevsim bize göre değildi sevdiğim,
Oysaki biz yine bu mevsimde tanışmıştık seninle…
Zaman geçiyor öyle böyle,
Sensiz ya da seninle birlikte…

Gözlerime çizdiğim sen açtığımda gidecekti…
Bu yüzden hep kapalıydı gözlerim dış dünyaya…
Fakat açtığımda sen yoktun karşımda…
Beni sadece sesinle avutmuştun…
Bir şey beklemedim,yanımda olman yetmişti…

Yağmurdan ıslanıyor yüzümle beraber kaldırımlar,
Yansımamla aklıma geliyorsun …
Ne zamandır bulutların siyahlığı beni simgeliyor…
Sen gelmedikçe şimşekler iniyor kalbime…
Biz iki parçayı tutamadık elimizde sevdiğim…
Uçup gittiler bir kuş misali…
Onu tutsak ettik elimize,o da kaçtı gitti en sonunda…
Yakalayabilir miyiz yeniden ?

Artık okunmuyor adın kalbimde…
Tanıyamıyorum seni,sen kimdin sahi ?
Son defa tanıt bana seni…
Ama bu “son” s/onsuz da olabilir kalbim,dikkat et kendine…

Büşra K. Ve Merve Ç.

2 Ocak 2012 Pazartesi

Sabret Kalbim...




Sabretmem gerek değil mi ?
Birgün bana gelmeni umut etmem
Ve seni beklemem…
Seviyorsun değil mi beni ?
Ne yapacağını bilmiyorsun belki…
Ya da korkuyorsun aşık olmaktan…
Senin de olur olmadık anlarda için sızlıyor mu ?
Benden sevgi sözcükleri duymak istiyor olabilirsin…
Olabilir tabi ki !
Ben nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum…
Sana aşkımı söylemek istiyorum…
En çokta duymak istiyorum
Beni sevdiğini…
Senin kalbine sığınmak istiyorum ve orada yaşlanmak…
Sen de aynı şeyleri hissediyor olabilirsin tabi ki…
Belki beni seviyorsundur !
Ben hissediyorum çünkü “Seni Seviyorum”….

Merve K.

1 Ocak 2012 Pazar

Kahraman Tazeoğlu - Aklım Karakış...



ben seni yaralarından tanıdım
ecelime son kurşundun deli davalım
n'olur bulutsuzluğuma darılma
dudağında bizi gül
kıyametime adım kala
beni senden alma

aklım kara kış
ellerim seni üşüyor
bugün günlerden soğuk

ben aysız gecelerde
çocukluğuma mektup yazardım
ah çocukluğum kağıt gemilerim
düşlerim dudaklanıyor

sesin kokuma gizli
yıldızları sönük gecelerde
dilime yağmursun

gözlerini uyuyorum her gece
bu kent içimin bahçesi
gemilerim çözülüyor yüreğine
ellerinle okşuyorsun
bilmiyorsun
kendi bakışlı kız
ömrümün kırçıl masalısın
uçurumlar vaadetme bana
yaralısın...

Kahraman Tazeoğlu